KENDİMİ İŞE ALDIM

   Merhaba sevgili iç dünyam ve okuyacak olan herkes..
3 aylık iş arama sürem içinde gördüğüm "Nitelikler", "Aradığımız" kategorileri içinde (Jr pozisyon dahil) yazılan şu cümle canımı gittikçe sıkmaya başladı: "En az 2 yıl tecrübeli". Evet! Ben de yeni mezun olarak tecrübenin kazanılan değil, satın alınan bir şey olduğunu düşündüm. Nitekim Black Friday haftası itibariyle her yerde "Tecrübe" denilen şeyi arıyorum. Fiyatı önemli değil taksit imkanı varsa dünyayı bile alabilirim. 9.99 tl 365 yıl taksit imkanı ile olsa da -önemli olan satış rakamı biliyorsunuz. Taksit yılının filtre kısmına girmediğini herkes bilir! Mesela annem araba parasına bilmem kaç yıl taksitle Rainbow aldı. İlk başta süpürge olduğunu, havayı, duvarı, yer, yatak ne varsa süpürdüğünü söyledi. Fiyatını duyduğumuzda abimle, üstüne binip gezeceğini düşündük. Sabahın 7 sinde bir uçak motorunun evin içinde çıkardığı sesten sonra, sadece motoru için o kadar pahalı olduğunu anladım. Gerçekten de çok güçlü. Sunum yapılırken düşünme kabiliyetinizi bile çekiyor olacak ki 545 taksitle ona sahip olmak iseyebilesiniz. Neyse, gel gelelim ben aradığım "Tecrübe" 'yi bulamadım. Geçenlerde Bilecikten arandım. Çok ihtiyaçları varmış. Sağolsunlar.. Cv'mi o kadar beğenmişler ki, asgari maaşla İstanbuldan ayrılıp, reklam sektöründen vazgeçip, orada satış personeli olarak çalışmam için yalvardılar. Eh sonuçta tecrübe! Bu sabah da reklam ajansı x beni aradı. Onlar için normal bir saatti. işsiz olduğum için uyuduğumu düşünemediklerinden olsa gerek ki telefonda "biz bilmem ne ajans" dedikleri an uyandım. Sekreter arıyorlarmış.. :)))) sekreter :)) sabah sabah :) oku oku bilmemnerelerde staj yap ve sekreter için arasınlar beni :) beniii :) teşekkür edip istemediğimde de kadın baya sinirli kapattı acaba reklam müdürü mü dediler de anlamadım? tecrübe edinir miydim ki :'( .. Neyse gelelim sadede baktım olmuyor ilk iş görüşmemdeki adamın "peki bir biloooğğunuz var mıydı efem?" sorusunun üstüne, ben de blog açmaya karar verdim. Sanırım olması gereken bir şeyi atlamışım.  Açma işlemleri sırasında anket butonu vs çıkmadı, ne biliyim en az 2 yıl tecrübe isteyen bir yazı da görmedim. Ben de ayıp olmasın tüm hayatım buna kurulu bir teşekkürü borç bilirim blogger.com' a dedim. Abimin yardımıyla user name düşünmeye son verdik ve "enaz2yıltecrübe" koyarak sorunu ortadan kaldırdım. Bu arada aklıma gelmişken bu "en az 8 yıl tecrübeli" olan arkadaşlar o kadar çalıştıktan sonra hala kariyer'den iş mi bakıyormuş? Hayretler içerisindeyim.. "Bu ülkede herkese iş var oysa ki." bu cümlem de fabrikatör İsmail amcanın şanslı kızı Meryem ablaya ait. Bana da iş vardı da ben istemedim sekreter olmayı. Bence dava açmalılar bana, meslek gruplarını aşağılıyor diye. Bir de öyle bir grup var aklınıza gelmiycek şeylere dava açıp köşeyi dönenler topluluğu. Adamlar Redbull kanatlandırmıyor abi diyerek dava açmışlar siz hala işsizim diye gezin.. Neyse bu ara kafe açanlar topluluğuna takmış vaziyetteyim. Ben de yakında o gruba girmek istiyorum. İstanbul’da tutmama ihtimali yok. Kahveye açız biz, köşe başı kahve istiyoruz. Bir de sigara alanı varsa oo! Kafe açma hastalığına yakalanan insanlar çok sempatik değil mi? Geçen bir video izledim. Adama bir saat işletmenin ne kadar zor olduğunu anlattırdılar. Bir şey bilmeden bu işe atlanılmamasını, boş kalındığında yönelimin arttığını ama gerçekten hata yaptıklarını ciddi bir şekilde anlattı. Sonunda adamın mesleğinin alakasız bir şey olduğunu ve kendisinin işletmeyle yakından uzaktan alakası olmadığını öğrendim. İşte aradığım kafa! Biliyormuşcasına her şeye dalmak. Mesela şu Youtuber Danla (veya Damla da olabilir  emin değilim) var inanılmaz değil mi? Sektörün tüm proflarına kafa attı resmen helal olsun, işte girişimcilik! Ben de “en az..” la başlamayan Blogumu tüm “tecrübe” kelimesinin anlamını bilen, bilmeyen, torpille işe giren, girmeyen, bunu kabul etmeyen ve bizlerden saklayan, işinde kral olmuş, başarının zirvesine oturmuş, halay çeken veya kafe açmaya karar veren herkese hitaben açmış bulunmaktayım. Çok güzel planlarım var hiç düşünmediğim.. "kendine bir alan belirlemeliseeen" diyen herkese selam olsun! Alan belirlemiyorum arkadaşlar. Yarın Hatçe teyzenin mutfağını yazıcam, diğer gün ünlülerle sohbet edip onu yazıcam. Sonraki gün de hiç alakam olmayan bitcoin midir nedir onları konuşup, arkasından hiç bilmediğim ürünlerin reklamını yapıcam. Ordan da kremleri tanıtıp, makyaj malzemeleriyle olan ilişkimden bahsedicem. Adamın birine sövmek için bile burayı kullanabilirim. İçimizde kalmasın, aramızda da kalmasın, tüm dedikoduları naklen yazmayı planlıyorum. Şu şeytan üçgeni haline gelmiş ilişkilerinizi dahil yazıcam. Hatta imla hatalarım ve türkçe katili harflerim için geri dönüp okumayacağım bolca yazılarım olacak, şuanki gibi.TDK'ya da selam olsun! Siz takipte kalın. Hayırlı olsun kendimi işe aldım!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DENİZ YORULMAZER İLE UFAK TEFEK BİR RÖPORTAJ

GÖKHAN EMRE AKIL